Kış aylarının mevsimsel yiyeceği kestane bitmek bilmeyen bir sevda ile önümüzdeki aylarda da bir hayli talep görecek gibi duruyor. 2018 yılının yaklaşması ile yeni yıl üzerine birçok alanda tahminde bulunan uzmanlar bu kışın en çok tüketilen gıdalarının arasında kestanenin de yer alacağını ön görüyor. Severek yediğimiz kestane hakkında aslında bilmediğimiz onlarca fayda vardır. Önemli olan yediğimiz gıdaların lezzeti değil vücudumuza olan katkısı olsa da kimse bunu umursamamaktadır. Bizler de sizlerin araştırmayacağını düşünerek kestane hakkında bilmeniz gerekenleri derledik ve sizlere sunmaktayız. Sokaklarda sıklıkla gördüğümüz kestane tam bir lif, vitamin, antioksidan ve mineral deposudur. İçeriğinde iyi yağ asitlerini bulundurması da oldukça besleyici olduğunu kanıtlamaktadır. Lif zenginliği sayesinde diyabetin önlenmesinde büyük rol oynamaktadır.
Kestanenin Yapısında Bulunanlar
Kestanenin içeriği saymakla bitmeyecek türdendir. En bilinen özelliği ise yapısında bulunan C vitamini ve antioksidanların bağışıklık sistemini güçlendirme konusundaki etkisidir. Bilindiği üzere C vitamini beyaz kan hücrelerimizin üretilmesinde destek sağlar. Beraberinde vücudumuzda yer alan serbest radikallerin etkisini kaybetmesine de yardım sağlamaktadır. Böylece bağışıklık sistemimiz daha rahat bir şekilde hastalıklar ile baş edebilir. Kestanenin göz ardı edilmemesi gereken bir diğer faydası da kemik mineral yoğunluğunu arttırmadaki önemli rolüdür. Kestane içerisinde bolca bakır ve magnezyum bulunması kemiklerin daha güçlü olmasını sağlamaktadır. Sindirim sistemindeki etkisini de unutmamak gerekir. Lif deposu oluşu bağırsaklar üzerine fazlasıyla yarar sağlamaktadır. Kestanenin bağırsak hareketlerini düzenlemesi ve hastalıkların önlenmesindeki etkisi uzmanlar tarafından kanıtlanan gerçektir.
Kestane Beyin Üzerinde Etki Sağlar
Bugüne kadar beyin gelişimi için yalnızca ceviz ön plana atılsa da aslında beyin fonksiyonlarının iyileşmesinde kestanenin de büyük katkısı bulunur. İçerisinde yer alan B vitaminleri beyin gelişimi ile doğrudan bağlantılıdır. Bunun yanı sıra potasyum barındırması da beynimize daha rahat kan akışı gerçekleşmesini sağlar ve sinir sistemini korumaktadır. Hafıza açısından da doktorlar tarafından kestane yenmesi ve konsantrasyon sorunu olanlara birebir önerilmesi sık sık karşılaşılan durumlardan birisidir. Beyin gelişiminin yanı sıra kanser ile mücadele sırasında hücrelerdeki hasarları önler ve antioksidanları ile vücudun su akışını kontrol etmektedir. devam et->>
Kıyafet modasında son dönemlerde oldukça değişik stiller yer almaktadır. Farklı renklerin yer aldığı ve özellikle zıt renklerden uyum yakalamayı sağlayan tasarımların beğenilmesi üzerine sokaklarda insanları renkli görmeye başladık. Fakat moda denilen durum oldukça ince bir çizgiden ibaret olduğu için insanlar her zaman uyum yakalayamıyor. Tam da bu alanda dikkat edilmesi gerekenleri sizler için bu yazımızda paylaşıyoruz. Dolabınızdaki renkli kıyafetleri nasıl kullanacağınız konusunda birkaç ufak önerimiz bulunmaktadır. Öncelikle ten renginize uygun seçimler yapmanız sizi daha iyi bir görünüm kazanmaya doğru yönlendirecektir. Renk uyumunu yakalamak için teninizi göz önüne aldıktan sonra kullanacağınız parçalar arasında göz yormayan seçimlere özen göstermelisiniz.
Zıt Renklerin Birbiri İle Uyumu
Son dönemlerde zıt renklerin birbiri ile uyumu moda olarak lanse edilmekte ve insanlar tarafından beğenilmektedir. Eskiden bu tür giyinenler hoş karşılanmaz ve deli olduğu düşünülürken bugün moda adı altında herkes yaptığında uyum olarak bakılmaktadır. Turuncu ve mor gibi zıt renklerin ya da kırmızı ve yeşil gibi tonlamaların yer aldığı uyum silsilesinde kadınlar moda uğruna ortada rengarenk dolanmaktan bir hayli hoşnut gözükmektedir. Ayrıca tek renk giyinip kullandığı aksesuarlarda zıt renk tercih edenler de kimsenin gözüne batmamaktadır. Bunun yanı sıra ayakkabılar da fazla renkli olarak üretilmekte ve kadınlar tarafından severek giyilmektedir. Neon renklerin canlı görüntüsü insanları olduğundan genç ve pozitif göstermektedir.
Renk Tercihinizi Ortama Göre Yapmalısınız
Renkli kıyafetler her ne kadar moda olsa da bu konudaki seçiminizi girdiğiniz ortama göre ayarlamalısınız. Örneğin ciddi bir yemeğe giderken neon turuncu giymek sizi ciddiyetsiz gösterebilir. Renklerin matlığı, parlaklığı ya da canlılığı tercih ettiğiniz parçaya ve gideceğiniz yere göre değişiklik göstermelidir. Spor görünümlerde tercih edilen renklerin özel günlerde giyilmemesi size verilecek en güzel tavsiyeler arasında yer almaktadır. Ayrıca patlatmak istediğiniz ürünü özel kılmalı ve diğer parçaları daha soluk ve sade renklerden yana kullanmalısınız. Böylece ortaya çıkan görüntü göz yormaz ve sizi şıklığa yönlendirir. Sevilen diğer detaylar arasında çantalar gelmektedir. Yeni moda çantalar biraz da ayakkabılara uygun olarak üretilmekten çıkarak artık farklı tonlamalara eğilim göstermektedir. devam et->>
Herkesin pek bilmediği hint yağı aslına bakıldığında saç için oldukça faydalıdır. Asırlardır saç bakımında kullanılan bu yağ neredeyse on farklı açıdan fayda sağlamaktadır. Mevsim geçişlerinde saçlarımız havadaki nem dengesinden kaynaklı olarak yıpranmakta ve canlılığını yitirmektedir. Bu nedenle yılın her ayında etkin bir bakım sağlamamız gerekir. Bir diğer tavsiye de daha önceki makalemizde söylediğimiz gibi saçlarınızı her gün yıkamanın saç derisine vereceği zararı önlemek adına güçlendirici önerilerden faydalanmanızdır. Hint yağı geçmişten gelen ve içeriğinde bir çok vitaminin, mineralin yer aldığı proteince sengin bir kimyasal bileşimdir. Bu güçlü bileşimin saçı besleyerek uzaması kaçınılmaz bir durumdur. Ayrıca saç derisini de enfeksiyondan koruma gibi bir özelliğe sahiptir. Antibakteriyel içeriğinden dolayı saçkıran gibi hastalıkları önlemektedir.
Hint Yağının Saç Bakımına Etkileri
Hint yağının saçlarda kırık önleme gibi bir etkisi var. İçeriğinden dolayı doğal saç kremi gibi kullanılabilir. E vitamini, protein ve Omega 6 yağ asidi kuru ve zarar gören saç tellerine onarım sağlamaktadır. Aynı zamanda doğal bir nemlendirici olarak da kullanılmaktadır. Saç foliküllerine etki eder ve saçın nemini koruyan bir tabaka oluşur. Dökülmeye karşı kullanılabilen hint yağı ile saçlarınızın dibine masaj yapabilir ve kan dolaşımının artmasını sağlayarak köklerin güçlenmesini sağlayabilirsiniz. Saç derisini beslemesi ve nemlendirmesi daha sağlıklı ve güçlü saçlara sahip olmanıza yardımcı olur. Yağın yenileyici etkisi saç derisi hücrelerini besler ve deri enfeksiyonlarına karşı savaşmaktadır. Böylelikle derinin sağlığı düzenlenir. Doğal olarak da uzamaya destek verir.
Canlı ve Parlak Görünüm İçin Hint Yağı
Canlı bir görünüme ulaşmak için hint yağı kullanarak parlak saçlara kavuşabilirsiniz. İçeriğinde yer alan yağ asitleri saç telini kaplamakta ve koruyucu etki göstermektedir. Böylelikle saçlar düzgün, ipeksi ve yumuşak olur. Doğal bir parlaklık kazanır. Sürekli işleme maruz kalan ve bakım yapılmayan saçlar zamanla incelir ve kırılır. Bu gibi durumlarda yağ deriyi besleyerek kırıkların onarılmasına neden olmaktadır. Kullanımı ve uygulaması oldukça basittir. Saçınızın uzunluğuna göre belirleyeceğiniz ölçüde hint yağını su ile karıştırıp bir cezvede ısıtın. Isınma işleminin ardından yağı saçlarınızın köklerine masaj yaparak uygulayın. Uygulama sonrasında uzun süre bekletmeniz tavsiye edilir. devam et->>
Belirli bir çalışma saatine bağlı kalmadan meslek edinen kadınların sayısı giderek artış göstermektedir. Bu nedenle serbest çalışan kadınlar için altın değerinde öneriler sunmaktayız. Öncelikle işinizin bulunmaz bir meslek olduğunun farkına varmanız gerekmektedir. Belirli saat aralığında çalışan kadınlardan daha farklı ve avantajlı olduğunuz kaçınılmaz bir gerçektir. Özellikle ailenize ve evinize daha fazla zaman ayırabilir ve hem para kazanıp hem günlük yapmanız gerekenleri kolaylıkla yapabilirsiniz. Birçok çalışan kadın evine ve ailesine yeteri zamanı ayıramadığından şikayetçidir. Sırf bu sebepten ötürü yuvası yıkılanlar dahi olmuştur. Sizin için altın niteliği taşıyan önerilerimize kulak asmanız hem iş hem de sosyal hayatınızda başarılı olmanıza destek verecektir.
İşinizi Önemsemeyi İhmal Etmeyin
Serbest çalışan kadınlar sosyal hayatını her zaman işinin önüne koymaktadır. Bu oldukça yanlış bir davranıştır. Daha fazla gelir elde etmek isterseniz her zaman işinizi önemsemeli ve ona dört elle sarılmalısınız. Kendi işiniz ve kazancınız olduğundan bu eşsiz bir duygu olmalı ve siz de gereken değeri göstermelisiniz. Kazanmış olduğunuz paranın miktarını asla küçümsememelisiniz. Unutmayın ki kazancınız tamamen size bağlıdır. İşinize ne kadar dört elle sarılır ve benimserseniz o kadar kazanç elde eder ve bu alanda kendinizi geliştirirsiniz. Çevrenizdekilere yaptığınız meslekten gurur ile bahsetmeli ve ailenizden yeteri kadar destek almayı ihmal etmemelisiniz. Tek başınıza ulaşmak istediğiniz hedefinizde yalnız olmak yerine sevdiklerinizin yardımı ile ilerleme kaydetmelisiniz.
Mesleğinizi Tanıyın ve Zaman Ayırın
Yaptığınız işi tam anlamıyla tanımanız ve ona özen göstermeniz gerekir. Yalnızca boş zamanlarınızda yaptığınız iş olmaması gerekir. Mesleğinize özel ilgi ve zaman ayırmanız sizin açınızdan önemlidir. Günlük rutine bağlamalı ve ona uygun olarak her gün mesleğiniz için çaba sarf etmelisiniz. Emek vermeden hiçbir işte başarı sağlanmayacağını kendinize öğretmeli ve kendinizi geliştirmek için elinizden geleni yapmalısınız. Tüm bunları yaparken günlük hayatınızı da kontrol altına almalı ve beslenmenize özen göstermelisiniz. Genellikle serbest çalışan kadınlar rahat davranış sergilediklerinden fazla yeme isteğine kapılabilir. Bu durumda beraberinde kilo almayı getirir. Kilo alımına maruz kalmamak için kendinizi dengelemeniz ve yalnızca öğün saatleri içerisinde yemek yemeniz ekstra abur cubura yönelmemeniz tavsiye edilmektedir. devam et->>
Kış aylarının gelmesi ile ev hanımları ne yemek yapsam derdine girer. Yazın yemek yapmak ve yemek pek problem teşkil etmemektedir. Bunun nedeni hafif gıdaların ve atıştırmalıkların yaz aylarında daha çok tercih edilmesindendir. Sevilen yemekleri yapmak da yemek de sıcak havalarda pek fazla istenmez. Özellikle yapımı normale oranla daha zor olan kuru baklagiller ülkemizde en çok kış döneminde tercih edilmektedir. Hem doyurucu hem de sıcak servis edilen çeşitler soğuk havalarda insanlara daha iyi gelir. Bir de soğuk havalarda hastalıkların gün yüzüne çıktığı göz önüne alınırsa vücudu koruyan bu gıdaların tüketimi kaçınılmaz oluyor. Ayrıca kuru baklagiller et kadar protein içermekte ve fiyat bakımından oldukça uygundur.
Baklagillerin Bilinmeyen Faydaları
Antik kentlerden buyana oldukça tercih edilen baklagiller insanları kalp hastalıklarından korumaktadır. İçerdiği lif sayesinde günlük 10-30 gram arası tüketimlerde kan basıncının düşmesine ve buna bağlı olarak kalp krizinin ölümlerinin %27 oranında azalmasına yardımcı olur. Diyabet hastaları için tavsiye edilen baklagiller kan şekerinin daha yavaş artışa geçmesini sağlamaktadır. Lifler kalın bağırsaklarımızda mayalandığından kalsiyum türü önem arz eden minerallerin emilimine yardım sağlar. Böylece mide, ince bağırsak ve kalın bağırsak tedavi edilmiş olur. Kuru baklagillerde bulunan çözünebilir lifler kanda bulunan kötü kolesterolün düşmesine yardım eder. Kış aylarında vücudumuzu zararlı bakteri ve mikroplara karşı adeta bir zırh gibi korumaktadır. Yüksek protein içerdiğinden her türlü ihtiyaca karşılık vermektedir.
Baklagilleri Depolama Koşulları
Kış aylarında fazlasıyla tüketilen baklagillerin bir takım depolama koşulları söz konusudur. Aksi takdirde kısa sürede bozulur ve böceklenir. Bunun yanı sıra besin değeri de kaybolur. Rutubet ve nemli alanlarda saklanan baklagiller uzun ömürlü olmaz. Bu nedenle baklagillerinizi nemden ve rutubetten uzak tutmanız gerekmektedir. Satın aldığınız sırada taze olup olmadığından emin olmanız oldukça önemlidir. Eğer satın aldığınız baklagiller taze ise bunları hava almayacak şekilde muhafaza etmeniz önerilir. Taze olup olmadığını anlamak için ise pek kimsenin bilmediği fakat oldukça kolay olan bir yöntem vardır. Herhangi bir baklagile uygulanan bu yöntem sayesinde gönül rahatlığı ile alışveriş yapabilirsiniz. Bir taneyi elinize alıp kırarak ortaya çıkan sonuca göre hareket ediniz. Eğer kırılan tane mat ve unlu görünümünde ise taze, ortasında şeffaf bir dair görünümü var ise bayatlamış demektir. devam et->>
Bikini modası çok sık değişim gösteren bir moda akımı değildir. Bundan yıllar önce aldığınız bikinileri de halen giymeniz kimse tarafından tuhaf karşılanmaz. Modacıların her yaz için farklı tasarımlar yapıyor olması önceki bikinilerin modasının geçtiği anlamına gelmemektedir. Fakat artık tatil kıyafetlerinden sıkıldıysanız siz de ünlülerin seçimlerine göz atarak yeni bikiniler alabilirsiniz. Ünlü isimlerin tercihi genellikle daha çok modaya uygun parçalardan oluşmaktadır. Ayrıca özel moda tasarımcıları tarafından giyinmeleri de doğru renkleri ve aksesuarları birleştirmelerine neden olur. Bikinilerin son zamanlarda birçok fazla seçeneği ve türü çıkarılmıştır. Ayrıca değişik aksesuarların da eklenmesi tatil bavulunuz için farklılık yaratmaktadır.
Bikini Çeşitleri Nelerdir?
Tatil modası için üretilen birbirinden farklı çeşitte bikini vardır. Birçoğumuz modayı yakından takip etse de bazen değişen stilleri yakalayamayız. Bu nedenle sizler için bikini dünyasının içerisine dalarak her çeşidin ne anlama geldiğinden bu yazımızda bahsediyoruz. Öncelikle bikiniden çok eskiye dayanan mayolardan bahsedelim. Bilindiği üzere kadınlar için tek parça deniz kıyafeti olarak adlandırılan mayoların üst modelleri oldukça farklıdır. Kişiler göğüs şekline uygun olarak bu modeller arasından seçim yapmaktadır. Bikini mayodan sonra çıkmış fakat son zamanların yıldız ürünü olmuştur. Yine de mayodan vazgeçemeyen fakat aklı bikinide kalanlar için üretilen parçalar da vardır. Bunlar mayokini olarak adlandırılan tek parça fakat bikini görünümündeki mayolardır. Bir diğer çeşit olarak tankini modelleri de son dönemlerde tercih edilmektedir. Bikini altı ve bel hizasına uzanan iki parçalı modellere tankini denmektedir. Bikiniyi bilmeyen yoktur. Fakat tüm çeşitlerinin isimlerini bilmeyen de çoktur.
Bikini Üstüne Göre İsimler
Bikinilerin altı genellikle birbirine benzerdir. En fazla tanga şeklinde ya da yüksel bel olarak ayrım gösterir. Bazıları da şort tarzındadır. Bunların yanı sıra bikini üstlerine göre değişiklik gösteren isimleri daha önce belki de hiç duymamış olabilirsiniz. Halter denilen türü boyundan bağlanan bikini modelidir. Straplez olanlara da saç bandına benzetildiğinden bandeu denmektedir. Sütyen gibi kulplu olan çeşitleri ise balenli bikini olarak isimlendirilmiştir. Hepimizin bildiği ve uzun yıllar öncesinden var olan üçgen modeller üst kısmın üçgen olmasından kaynaklı olarak adlandırılır. Bunun yanı sıra D-cup denilen toparlayıcı olanlar ve sportif denilen dolgusuz bikini üstleri de mevcuttur. devam et->>
Her gün saç yıkamanın zararlarını sizler için araştırdık. Bazıları saçlarını her gün yıkamaya alıştırdığı için bir gün ara verse dahi hemen saçlar yağlanıyor. Bu durum da zamanla olumsuz etkenler yaratabiliyor. Saç derisinde var olan koruyucu bakteriler her gün yıkanan saçlarda zamanla yok oluyor. Bu bakterilerin yok olması ise beraberinde kepeklenme ve dökülme gibi sorunları getiriyor. Saçlarımızın beslenmesini sağlayan çok sayıda vitaminler yer almaktadır. Saçımızın kendi yağı da zamanla saçları beslemektedir. Her gün yıkama işlemine maruz kalan saçlar ise gerekli vitaminleri ve mineralleri alamadığından birçok olumsuz etken meydana gelmektedir. Sürekli olarak yıkama işleme saçlar da fazla aşınmaya neden olur.
Şampuanlar Saça Zarar Verir
Bilindiği üzere şampuanların içerisinde birden fazla kimyasal madde yer almaktadır. Bu nedenle saçların her gün yıkanması saçımızın sürekli olarak kimyasal maddeler ile karşılaşmasına neden olmaktadır. Bu kimyasal maddeler zaman geçtikçe saçı yıpratır. Bir de buna ek olarak saçların yıkanmasının ardından kurutma ve şekil verme gibi işlemlerin yapılması da oldukça zarar veren durumlardır. Günümüzde şekillendirici adı altında birbirinden farklı işlevi olan birçok ürün vardır. Kadınların yanı sıra erkekler de bunları kullanmaktadır. Giderek yaygınlaşan bu ürünlerin saça verdiği zarar ise tahmin edilenden fazladır. Zamanla fazla ısı saç tellerini inceltir ve yıpranmaya neden olur. Uzmanlar tarafından sıklıkla bu alanda uyarılar yapılmaktadır.
Saç Bakımı Oldukça Önemlidir
Saçlı derinin kendisine özgü bir koruyucu florası bulunmaktadır. Bu floranın bakımı özenle yapılması gerekir. Yağlanan saçın sık yıkandığı kaçınılmaz bir gerçek iken saçı yıkayarak yağdan kurtulduğunuzu sanmak oldukça yanlıştır. Bu davranış saç derinizdeki koruyucu floranın bozulmasına neden olur. Bu flora yok edildiğinde derideki yararlı bakterilerin yerini istenmeyen bakteriler almaktadır. Bu zararlı bakteriler zamanla kepeklenme ve dökülme gibi sorunlara yol açarlar. Daha kötüsü saç derisinde mantar meydana gelebilir. En sağlıklı yöntem ise haftada en fazla üç kez saç yıkamaktır. Bunun yanı sıra kullandığınız şampuanın pH değeri 5.5 olmalıdır. Böylece saçınızın sağlığını korumuş olursunuz. Yıkama sırasında çok sıcak su kullanmak da zararlıdır. Ilık su ile söylenen tavsiyelere uygun şekilde saçınızı korumanız gerekir. devam et->>
Cinsel hayat ile ilgili merak edilen ve bilinmesi gereken tüm detayları sizler için bu yazımızda paylaşacağız. Cinselliğe giriş ülkemizde farklı bir hal almakla birlikte eskilerin önemsediği düğün gecesi gerçekleşen gerdek olayı neredeyse mazide kalmaya başlamıştır. Gençlerimizin özellikle medya araçları sebebiyle batı kültürüne ve yurtdışındaki yaşantıya özenmesi üzerine cinsellik yaş aralığı bir hayli düşüşe geçmiştir. Fakat cinsel ilişkiye girmek için bilinmesi gereken önemli detaylar vardır. Yanlış bilinen durumlar sebebiyle ortaya kötü sonuçlar doğabilir. Öncelikle genç kızlarımızın ilk cinsel deneyimi hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir. Ülkemizde yapılan birtakım araştırmalar sonucunda kadınların ilk cinsel deneyimden korktukları ve acı çekeceklerini düşünmelerini sebebiyle bu konuya sıcak bakmadıkları görülmektedir.
Kadınlar İçin İlk Cinsel Deneyim Fobisi
Cinselliğe giriş için bilinmesi gereken detaylar arasında kızlık zarı denilen mukoza kıvrımıdır. Genç kızlar bu kızlık zarı durumunu geçmişten beri büyüklerden dinlemekte ve de bu sebepten dolayı cinselliğe korku ile bakmaktadır. Aslına bakılırsa kızlık zarı esnek bir yapıdadır ve bu sebepten dolayı vajinada darlık meydana gelir. Adet kanamaları ve cinsel salgılar için bu zarın ortasında açıklık bulunur. Kızlık zarı esnekliği kişiden kişiye değişim göstermektedir. Genellikle ilk cinsel deneyimde bu kızlık zarı denilen bölgede kanama meydana gelmektedir. Fakat bilimsel verilere göre esnek zarı olan kişilerde kanama olmama olasılığı da vardır. Bazen de ilişkiye girmeyi engelleyecek kadar kalın olabilmektedir. Bu durumlarda cinsel ilişki sırasında acı hissi meydana gelebilir. İlk ilişki sırasında kanama olmasının sebebi ise kızlık zarının yırtılmasıdır. Kanamanın belirli bir zamanı olmamakla birlikte hemen de gerçekleşebilir, ilerleyen saatlerde de meydana gelebilir. Bazı kişilerde gecikmeden ötürü kanın rengi koyu gelirken bazılarında ilk birleşmede gelen kanın rengi pembemsidir.
Erkeklerin Cinsellik Hakkında Bilmesi Gereken Durumlar
Dünya üzerinde boşanmaların en büyük sebebi cinsel hayattır. Olumsuzlukların cinsel hayatta başlaması üzerine çiftler evlilikte sorun yaşarlar. Bu nedenle daha ilk günden itibaren bilinmesi gereken durumlar vardır. Erkeklerin kadınları tatmin konusunda yeteri kadar bilgisiz olmaması sonucunda kadınlar bir süre sonra yaşadıkları cinsellikten zevk alamaz bu da dolayısıyla evlilikte sorunlara yol açar. Kadınların cinsellik üzerine etki noktalarının erkekler tarafından bilinmesi ve buna göre bir ilişki içine girilmesi gerekir. devam et->>
Uzman tavsiyesi ile kilo vermek isteyenler için yeni bir müjdemiz var. Diyetisyenlerin yaptığı açıklamaya göre diyet listesine eklenmesi gereken et çeşitleri arasında beyaz et ilk sırada yer alıyor. Bunun nedeni ise yağ oranının az olması ve daha çok doyurucu olmasıdır. Kırmızı et bir takım sağlık problemlerine yol açtığı ve beyaz ete oranla daha fazla yağlı olduğu için diyet listelerinde her zaman yer almıyordu. Ancak beyaz etin belli ölçülerde listelere giriş yapması ile et sevenler bir hayli sevindi. Tabiki bu kuralın aşılmaması ve belirli ölçülerde yeme alışkanlığı edinmek diyetlerin en önemli stratejileri arasında bulunmaktadır. Diyet listenizi gözden geçirdiğinizde balık ve beyaz etin belirli porsiyon ölçüleri ile verilirken sebzelerin sınırsız olarak verildiğine dikkat etmişsinizdir. Bu nedenle her şeyin kararında yapılması kilo vermek açısından önemli olduğu bir kez daha vurgulanmaktadır.
Beyaz Et Konusunda Seçici Olun
Uzmanların tavsiyesine göre beyaz et diyet listelerinde bulunuyor fakat belirli bir çeşidinin yenmesi gerekiyor. Örneğin deri gibi yağlı taraflarının diyet yapanların tercih etmemesi ve en fazla tüketim oranının göğüs denilen kısma yönelmesi gerekmektedir. Göğüs eti denilen kısım diğer taraflara oranla daha az yağlıdır. Bu nedenle porsiyon olarak da fazla yenilebilir. Ayrıca tok tutma etkisi de bulunmaktadır. Tavuk ve hindi arasında seçim yapmak durumunda olduğunuzdan diyetisyenlerin hindi etini tercih ettiği daha sık görülen bir durumdur. Bunun nedeni ise hindi etindeki yağ oranı tavuğa göre daha azdır. Ayrıca beyaz eti yerken kızartma ya da yağla pişmiş şeklinde yenilmemesi gerekir. Izgara ve haşlanmış türlerinin kilo verme üzerine etkisi olduğu her zaman tavsiye edilen bir durumdur.
Beyaz Etin Yanında Yenilenler
Diyet listelerinde genellikle et ve balık öğünlerinin yanında ekmek olmaz. Bunun yerine sınırsız oranda yeşillik ve belirli çiğ sebzelerin yenmesi uygundur. Aksi takdirde bir öğünde almanız gerekenden fazla kalori miktarını alırsanız bu kilo olarak geri dönüş yapacaktır. Ayrıca beyaz etin pişme esasını göz önünde bulundurduğunuzda ızgara yerine haşlanmış tercih etmeniz en sağlıklısıdır. Böylece kısa sürede kilo verir hem de aç kalmamış olursunuz. devam et->>
Kadınların her zaman için olduğundan daha zayıf görünme çabaları vardır. Kimi bunu ekstra ürünler ile desteklerken bazıları da doğru stil ile zayıf görünmenin yolunu bulmuştur. Kıyafet seçiminde insanların vücut tipine uygun olarak seçim yapması gerekmektedir. Böylelikle fazla kilolar da göze batmamakta ve kişiler olduğundan zayıf görünmektedir. Örneğin son dönemlerin modası olan yüksek bel pantolonlar genellikle insanların bacaklarını ince ve uzun göstermektedir. Tabiki bunu bacakları fazla kalın ve göbeği olan birileri tercih ederse olduğundan daha fazla zayıf görünmesi mümkün olmayacaktır. Size vereceğimiz stil önerileri hafif kilo problemi olan insanlar için geçerlidir. Büyük beden modasında da aynı ürünlerin kendi bedenlerine uygun olanları tercih eden kişiler biraz daha zayıf görünebilirler. Boyu kısa olanların aldıkları birkaç kilo dahi alsa anında belli olmaktadır.
Tepeden Tırnağa Zayıf Gösteren Kıyafetler
Genellikle topuklu ayakkabı kısa insanların sıklıkla tercih ettiği ayakkabı türlerinden birisidir. Topuklu ayakkabının boyu uzatmasından kaynaklı bir zayıf gösterme büyüsü bulunur. Bunun yanı sıra son dönemlerde çıkan kalça altına uzanan ceketler de zayıflığın simgesi olarak kullanılmaktadır. Bel ve kalça kusurunu kapatan bu uzun ceketler sizi olduğunuzdan zayıf gösterirken şıklığınızı konuşturmanızı da sağlamaktadır. Zarafetin rengi olan siyah insanları ince gösterme konusunda oldukça başarılıdır. Koyu renklerin kusurları gizlemesindeki başarısı geçmişten bilinen bir durumdur. Sizler de fazla olan kilolarınızı kapatmak istiyorsanız vücudunuza uygun kıyafetleri tercih ederek girdiğiniz ortamın en şık görünen insanı olabilirsiniz.
Vücut Tipinize Uygun Giyinmelisiniz
Salaş bluzların da zayıf gösterme konusunda başarılı olduğu görülmektedir. Bu nedenle bacaklarınız ince ise dar pantolonların üzerine üst kısmınızın ince görünmesini sağlayan salaş kazaklar ya da tişörtler tercih edebilirsiniz. Eğer tam tersi olan vücut ölçülerine sahipseniz altınıza bol pantolonlar tercih ederken üzerinize dar tişörtler giyebilir ve belinizi pantolonunuzun içine sokabilirsiniz. Böylece düz bir görüntü oluşturur ve alt kısmınızdaki fazlalıkları gizlemiş olursunuz. Elbise tercihi de bu alanda oldukça önemlidir. Bacakları kalın olan kişilerin mini elbiseleri giymesi pek önerilmemektedir. Bu tür insanlar daha çok A kesim modelleri giymeli ve kusurlarını gizlemelidir. Zayıf görünmek üzere size verdiğimiz bu tavsiyelere uymanız her zaman şık görünmenizi sağlayacaktır. devam et->>
Yaklaşan yılbaşı gecesi için planlar yapıldı ve konsept şimdiden belirlendi ama siz hala saç modelinize karar vermediniz mi? Eğer saç modeli hakkında kararsız kaldıysanız sizler için hazırladığımız bu yazımızı inceleyebilir size en uygun olan saç modelini seçerek geceye şimdiden hazırlık yapabilirsiniz. Öncelikle yılbaşı gecesinin önemini bilmeniz gerekmektedir. Yeni yıl ile bir takım dilekler tutulur ve gelen yılın size şans getireceğine inanmanız oldukça önemlidir. Bu özel gecede dış görünümüz de sizin yeni yıl için ne kadar hazırlıklı ve istekli olduğunuz belli etmektedir. Bu nedenle saç bakımına şimdiden başlamanız ve size uygun modeli tercih etmeniz sizin için iyi olacaktır.
Yılbaşı Kıyafetine Uygun Saç Modelleri
Yılbaşı planınız için kıyafetinizin hazır olması sonrasında diğer detayları beraberinde getirecektir. Eğer bu özel gece için uzun elbise seçtiyseniz saçlarınızı toplamanızı öneririz. Topuz modelleri bu yıla damga vuracak saç stilleri arasında yer almaktadır. Ayrıca özel gecelerde yapılan topuzlar sizi olduğundan daha şık göstermektedir. Makyaj ile saçınızı daha özel kılabilir ve geceye damga vurabilirsiniz. Yeni moda saç takıları ile topuzunuza süs yapabilirsiniz. Ayrıca dağınık stiller elbisenizin doğal olmasına ve sizin sade bir şıklık yakalamanıza neden olur. Ayrıca toplu saçın şık görünmesini sağlayan diğer bir detay da küpelerdir. Küpe takarak hem zarafetinizin hem de şıklığınızın konuşmasına neden olabilirsiniz.
Yeni Yılda Moda Olacak Saç Renkleri
Yeni yılın gelmesiyle moda olacak renkler kuaförler tarafından şimdiden tahmin ediliyor. Geçtiğimiz sene ombre denilen saç modeline yoğun ilgi görülmesi üzerine bu sene tek renklerin moda olacağı ve kişilerin tercihlerini karamel tonlarından yana kullanacağı ön görülen durumlar arasındadır. Sarı saçların da her yıl yeni tonlamalar ile kuaförlerden talep edilmesi üzerine son yıllarda farklı renk karışımları da ön plana çıkmıştı. Burada önemli olan yılbaşına kadar saç rengini değiştirmek isteyenlerin bir an önce elini çabuk tutarak modayı önden takip eden konuma düşmeleridir. Uygun renk seçeneklerinin yer aldığı profesyonel eller size ve yüz tipinize gidecek rengi önerdiğinde kesinlikle dikkate almanız ve kendi isteklerinizi bu yönde değerlendirmeniz gerekmektedir. devam et->>
Yaklaşan yılbaşı dolayısıyla evlerde bir heyecan ve yılbaşı ağacı süsleme telaşı başladı. Özellikle çocuklu ailelerin tercihi yılbaşı ağaçları her yıl farklı süslemeler ile evlerimizi neşelendiriyor. Birbirinden özel ve farklı süslemeler raflarda yerini aldı ve alıcılarını bekliyor. Şimdiden evlerin camlarında görmeye alıştığımız yılbaşı ağaçlarının süslemek için merak edilen püf noktaları hakkında sizlere bu yazımızda öneriler sunacağız.
Ağacınızın Boyutuna Göre Süsler Tercih Edin
Aldığınız ağacın boyutuna göre süsler tercih etmeniz oldukça önemlidir. Genellikle ağaçlarda kullanılan toplar farklı boyutlarda üretilmektedir. Ağaçlar da birbirinden değişik boylarda ve görüntüde üretilmektedir. Tercihe göre dalların sık olması ya da seyrek olması da tercih edilmektedir. Dalları sık olan ağaçlar süsleri daha bir güzel göstermektedir. Genellikle oyuncakçılarda ve büyük marketlerde yılbaşı süsleri satışı yapılmaktadır. Minik minik aksesuarların yer aldığı satış noktalarına gittiğinizde hangi süsü tercih edeceğiniz konusunda kararsız kalabilirsiniz. Bu nedenle ağacınızın boyutunu ve dal sayısını göz önüne alarak abartı bir alışveriş yapmamanız gerekmektedir. Ayrıca süsleme boyutları da ağaç ile ilişkilendirilmelidir. Ayrıca süs sırasında kullanılan ışıklandırma da ağacın daha güzel olmasına neden olur. Bazı kişiler evde kendileri de süsler üretebilmekte ve ortaya değişik görüntüler çıkartılmaktadır. Özellikle doğal kozalakların farklı renklere boyanması ile oluşturulan süslemeler genellikle harika durmaktadır. Ayrıca bu işlemi çocuklarını ile zevkle yapmanız da mümkündür.
Eski Süslerinizi Değiştirebilirsiniz
Eskiden almış olduğunuz süsleri yenilemek için değişik onarımlar yapabilirsiniz. Böylelikle her yıl yeni süs almak yerine eskileri değerlendirmiş olursunuz. Plastik boyaları ile renk değişimi yaparken boncuk taş gibi ürünlerle süslemelerinizi hareketlendirebilirsiniz. Ayrıca ağacınızın son halinden sonra yapay kar almayı unutmamanızı öneririz. Yanıp sönen ışık sistemleri günden güne farklı ürünler sergileyerek birçok değişik ışık veren çeşitleri piyasada yer almaktadır. Ağacın süslemesi bittikten sonra bulunduğu yere hediye paketleri bırakmanız ve yılbaşı gününe kadar bu paketlerin orada bulunması oldukça keyifli olacaktır. Böylece çocuklarınız merak içerisinde o günü beklerken siz de minik hediyeler ile rakamı arttırabilirsiniz. Dilerseniz hediyeler için çorap keselerden de yararlanabilir ve noel babanın hediye stilini kullanabilirsiniz. Birbirinden güzel süsleme önerilerinden size en uygun olanını tercih edebilirsiniz. devam et->>
Sağlık alanında gelişen tıp teknolojisi sayesinde kanser hastaları için kişiye özel tedavi yöntemleri geliştirildi. Halen daha detaylı şekilde araştırmalar ve çalışmalar da devam etmektedir. Sizlere anlatacağımız bu yöntemler sayesinde kanser hastaları için yeni bir umut doğmuş oluyor. Artık herkese aynı tedavi uygulama fikri geride bırakılarak herkes özel olarak tedavi edilecek. Böylelikle hastaların kurtulma şansı biraz daha artmış oluyor. Son dönemlerde kişinin kendisinden alınan kök hücrenin iyileştirilip nakil edilmesi birçok hastaya şifa olmuştur. Bilindiği üzere ülkemizde ilik nakli durumu pek ilerlememekte ve insanlar bu konu ile ilgili yeteri desteği sağlamamaktadır. İleri derecedeki kanser hastaları için kendi kök hücresinden alınan iliğin iyileştirilmesi mümkün değil iken erken teşhis konulanlar bu konuda oldukça şanslı oluyor.
Herkesin Tedavi Yöntemi Aynı Olamaz
Kanser hastalarına uygulanan yöntemlerin aynı olması akıl almaz bir durumdur. Her bünye ve her insanın rahatsızlık derecesi farklı olduğundan aynı yöntem ile tedavi edilmeleri mümkün değildir. Günümüzde tıp biliminin ilerlemesi üzerine her insana farklı anlamda tedavi uygulaması yapılmaya başlandı. Böylece insanların kanserli hücrelerine yönelik en uygun ve acısız tedavi süreci bünyenin güçlü kalması ve kendini kolay toparlaması açısından oldukça önemlidir. Doktorların kemoterapi dozunu hastanın derecesine göre hazırlaması ve bu şekilde bir klasik tedavi uygulaması üzerine birçok insan vücuduna ağır gelen hastalık ve ilaçların sonucunda yaşamını yitirmektedir. Buna bir son diyecek yeni devir ise kanser için alternatif tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi ile meydana gelecek.
Alternatif Tıp Kansere Çözüm Olabilir
Kanser hastalarının bünyesini zayıf düşüren kemoterapi ilacı günümüzde tercih edilmek istenmiyor. Bunun nedeni zaten kanserli hücrelerin insanların üzerindeki etkisine ek olarak kemoterapi ilacının verdiği halsizlik ve bünye zayıflığıdır. Durum böyle olunca hastaların vücudu savaşacak gücü bulamamakta ve iyileşme göstermemektedir. Ayrıca ilacın verdiği hasar nedeniyle saç dökülmesi gibi olaylarda hastaların psikolojik etkilenmesi de kaçınılmaz bir olaydır. Bu nedenle alternatif tıp ürünlerinden kemoterapi yerine geçebilecek doğal ve bitkisel ilaçlar tercih edilmektedir. Bu konuda beslenme ve doğal ürünlerin iyileştirici etkileri göz ardı edilmemeli ve şifa sağlayan bitkilere güvenilmelidir. devam et->>
Geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkan Bohem gelinlik modeli ile ilgili önümüzdeki yıl için büyük bir beklenti var. 2018 yılı düğünlerinde sıklıkla karşılaşacağımız Bohem Gelinlik modelleri için tasarımlar şimdiden yapılmaya başlandı. Evlenecek çiftler için uygun bir tercih olan bu model düğünlerde modern bir görünümün oluşmasını sağlamaktadır. Bu model hakkında bilgi sahibi olmayan kişiler için kısaca anlatalım. Doğanın içinde, sahilde ya da kırda düğün yapan çiftlerin tercih ettiği bu model sayesinde hem modern hem de rahat bir gelinlik seçmiş olursunuz. Çok kabarık olmayan ve salaş bir görüntü veren Bohem gelinlikler daha sade ve salaş düğünler için uygundur. Genellikle daha abartılı diğer modeller tercih edilse de artık salaş düğünlerin moda olması bu gelinliklerin daha çok tercih edileceği hakkında düşünceler oluşturuluyor. Üstelik bu modeller diğer gelinliklere oranla daha uygun fiyatlıdır.
Bohem Gelinliklerin Tercih Sebepleri
Bu gelinliklerin tercih edilmesinin en büyük sebebi rahat olmasıdır. Bilindiği üzere gelinlikler kabarık ve süslemeli tercih edildiğinde gelinlerin düğün günü boyunca kolay hareket etmesini engeller. Bu nedenle günümüzde artık eski ve abartılı modellerin yerine Bohem gelinlik daha çok tercih edilir. Ayrıca son dönemlerde sade ve şık düğünler için ya da düğün sonrası partiler için salaş modellerin seçilmesi de bu gelinliklere ilginin artmasında önemli rol oynamaktadır. Gençlerin daha çok tercih ettiği ve kır düğünlerinin vazgeçilmezi olan salaş modellerden Bohem tarzı kullanılan aksesuarları ile de şıklık sağlamaktadır. 2018 yılından itibaren düğün salonları milada karışacak gibi duruyor. Genellikle sahil kenarlarında ve açık alanlarında yapılan düğünler önümüzdeki yılda daha da fazla artık göstereceğinden yeni moda akımı bu model üzerinden oluşturulacak gibi görünmektedir.
Gelinlik Aksesuarları İle Şıklık
Bohem gelinlikleri tamamlaması için genellikle Fransız danteli kullanılmaktadır. Fransız danteli ile Bohem gelinliğin sadeliği biraz daha hareket kazanabilir. Bunun yanı sıra saçlarınız için kır düğününe uygun çiçekler ya da örgülü taçlar da kullanabilirsiniz. Ayrıca elinize canlı çiçek alarak salaş görünümünüze doğallık katabilir ve misafirleri güzelliğiniz ile büyüleyebilirsiniz. Rahat hareket etmeniz için abartılı takılar takmamanızı öneririz. Bu gelinliğe uygun makyaj nedir diye soruyorsanız sizlere önerimiz silik ve sade bir makyaj ile doğal görünüm harika bir tamamlayıcı olacaktır. devam et->>
Kış ayının gelmesiyle saçlarımızda değişim meydana gelmektedir. Bunun sebebi ise nem dengesinin değişmesinden kaynaklı olan yıpranmalardır. Ayrıca rüzgar ile tozlanma ve dönem dönem asit yağmurlarının meydana gelmesi sebebiyle saçlar sağlıksız olmaktadır. Bu sebeplerden kaynaklı yıpranmaları önlemek adına kış aylarında yapılması gereken durumları sizler için bu yazımızda paylaşıyoruz. Öncelikle saçlarınızın değişen nem dengesinden etkilenmemesi için sıkı bir koruma altınız gerekir. Bunu kış aylarında hem soğuktan hem de yıpranmadan korunmak için şapka ve bereler yardımıyla gerçekleştirebilirsiniz. Bunun yanı sıra saç bakımını ihmal etmeyerek her duştan önce ve sonra yapmanız gerekir. Bu bakımların çeşitli yöntemleri vardır.
Evde Uygulanan Saç Bakımı Yöntemleri
Kış aylarında saçlarınızın yıpranmaması için evinizde bakım ürünleri geliştirebilir ve bakım yapabilirsiniz. Bu bakım ürünlerinden en bilineni doğal zeytinyağıdır. Kış aylarında saçlarınızın sağlıklı kalması için duştan önce zeytinyağı ile saç diplerinize masaj yapabilir ve duştan sonra oluşacak değişimi gözlemleyebilirsiniz. Bunun yanı sıra yumurta da saç bakımı için oldukça etkili bir üründür. İçeriğindeki besleyiciler sayesinde saçları daha dolgun ve canlı bir görünüme sokmaktadır. Bir diğer ürün de doğal argan yağıdır. Argan yağının uzama ve besleme özelliği saç bakımında sıklıkla kullanılmasına neden olur. Bazı aktarlar doğal yağlardan oluşan karışım yağları satmaktadır. Zaman zaman bu yağlar ile de saçınıza bakım yapmanız gerekir. Her duşta saçınızı mutlaka şampuan ardından kremlemeniz saçlarınızın kolay taranmasına olanak tanıyacaktır.
Saçlarınızı Korumak İçin Öneriler
Son zamanlarda moda olan düzleştirici ve saç şekillendiricileri saçların kopmasında ve incelmesinde büyük rol oynamaktadır. Bu nedenle özellikle kış aylarında nem dengesinden dolayı yıpranan saçlarımızın sağlığına kavuşma süresinde bu tür malzemelerin kullanılmaması gerekir. Saç bakımına özen göstermeli ve ısıl işlem uygulamalarından kaçınmalısınız. Kuaförlerin fön çektikleri için kullandıkları sert taraklar gibi ürünlerin kullanılması daha kolay kırılmaya neden olmaktadır. Saç tipine uygun tarakların seçilmesi ve tarama işleminin yumuşak hamleler ile yapılması önerilir. Ayrıca tarama işleminden önce kesinlikle yan ürünlerden destek alarak saçınızın yumuşamasını ve kolay açılmasını sağlamanız bir diğer tavsiyemizdir. Kış aylarında saçlarım çok kötü oluyor diyenlerdensiniz yazımızda yer alan eşsiz tavsiyeleri günlük hayatınızda uygulayabilir ve çevrenizdekilere tavsiye edebilirisniz. devam et->>
Ev dekorasyonlarında önemli rol oynayan duvar kağıdı seçerken dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır. Öncelikle duvar kağıdını kullanacağınız yer oldukça önemlidir. Bazıları yatak odasında başlığın arkasına kullanırken bazıları TV ünitesinin arkasına tercih etmektedir. Duvar kağıdının yapıştırılması için seçilen duvarın pütürlü olmaması gerekir. Aksi takdirde ortaya hoş bir görüntü çıkmamaktadır. Bunun dışında seçeceğiniz duvar kağıdının odanıza ve duvar rengine uygun olması gerekmektedir. Desenli kağıt seçmeniz durumunda desenlerin birbirini takip etmesine dikkat ediniz yoksa işlem sonunda ortaya kötü bir görüntü çıkabilmektedir.
Doğal Görünüm Sergileyen Duvar Kağıtları
Yeni çıkan duvar kağıtları arasında desenleri ile doğal görünüm sağlayan modeller de mevcuttur. Özellikle spor olan mobilyaları tamamlayan taş modelleri sanki duvarınızın gerçek taşlar ile kaplanmış gibi görünmesini sağlar. Taş modellerinde yapıştırma oldukça önemlidir. Desenlerin birbirine uygun olarak ve renk geçişlerinin sıralı olması doğallığı yansıtır. Bazıları alınan duvar kağıtlarını kendileri yapıştırmaya kalkar, bu durum pek tavsiye edilmemektedir. Sebebi ise ustaların yöntemine uygun ve kısa sürede yapacağı işi bilmeyen bir insanın hem yanlış yapması hem de çok uzun uğraşlar sergilemesinden kaynaklıdır. Sonuç genellikle hüsrana uğrar. Bilindiği üzere her yıl temizlik maksadıyla evler badana yapılmaktadır. Bu sorunu ortadan kaldırmak isteyen kişiler evlerini komple duvar kağıdıyla da kaplayabilir. Temizlik açısından oldukça kolaylık sağlar. Hafif nemli ve deterjanlı bez ile ara sıra silmeniz duvarlarınızın daha temiz görünmesini sağlar. Özellikle çabuk kirlenen mutfaklar için silinebilen kağıtların tercih edilmesi önemlidir.
Üç Boyutlu Yeni Modeller İle Tanışın
Evinize derinlik katmak istiyorsanız eğer yeni çıkan üç boyutlu duvar kağıtlarınızı deneyebilirsiniz. Birbirinden şık ve çeşitte yer alan bu yeni modeller diğerlerine oranla biraz daha pahalıdır. Bu modelin evinize uygulanması da profesyonel kişiler tarafından yapılmaktadır. Herkesin evine uygun şekilde tasarlanabilen duvar kağıtlarını dilediğiniz odaya uygulanabilmektedir. Üç boyutlu tasarıma sahip yeni duvar kağıtları genellikle çocuk odalarına uygulanmaktadır. Ayrıca mutfak ve salonlarda da şık bir tasarıma olanak sağlar. Temizliği oldukça kolay olan kağıtlar her yıl boya yapmanıza gerek bırakmadan silip temizlenebilmektedir. Her açıdan rahatlık sağlayan modellere dilediğiniz satış noktasından ulaşabilirsiniz. devam et->>
Doğum sonrası annelerin yaşadığı baş ağrısı şikayetini hafifletmenin yollarını sizler için yazımızda paylaşıyoruz. Doğumun tamamlanmasının ardından minik yavrunuzu elinize almanın sevincine gölge düşüren şiddetli baş ağrısı genellikle doğum sonrası sık rastlanılan bir durumdur. Bunun nedenine anlam veremeyen ve bu konuda bilgi sahibi olmayan anneler çareyi nerede bulacağını şaşırır. Uzmanlar tarafından bu baş ağrısına sebep olarak sunulan durum genellikle halk arasında ağrısız doğum denilen epidural anestezidir. Bu yöntemdeki müdahale nedeniyle beyin omurilik sıvısında sızma gelişebilmektedir. Bu sızan sıvı beyinde basıncı azaltmakta ve baş ağrısına sebebiyet vermektedir.
Doğum Sonrası Ağrı Hafifletme Yöntemleri
Ağrıyı hafifletmek için ise yapılması gereken yatar pozisyonda durmak gerekir. Bebek emzirmek için oturma pozisyonuna geçen annelerde bu ağrı artış gösterir. Bu nedenle anne emzirme dışında birkaç hafta boyunca yatar pozisyonda zaman geçirirse ve de bol sıvı tüketirse ağrı kısa sürede hafifler ve son bulur. Bu uygulamaların sonunda baş ağrısı geçmiyor ve aynı şiddette devam ediyor ise hastanın üç gün sonunda bir doktora başvurması ve kendi kanının omurilikteki epidural aralığa tekrar girilerek enjekte edilmesi gerekmektedir. Bir de dural sinüs trombozu denilen bir rahatsızlık nedeniyle annelerde baş ağrısı gerçekleşebilir. Bu durum nadir görülen durumlar arasında olsa da baş ağrısı haberci olmaktadır. Hastanın bu durumda kan sulandırıcı alması gerekmektedir. Bu rahatsızlığın teşhisi doktor tarafından belirlenebilir.
Baş Ağrısını Önemsemeniz Gerekir
Doğum sonrası meydana gelen baş ağrılarını pek önemsemeyen anneler oldukça büyük hata yapmaktadır. Genellikle önceden migreni olanlar kadınlar özellikle ilk doğumlarından sonra karşılaştıkları baş ağrısını migrenden dolayı zannederler. Fakat doğum sonrası meydana gelen ağrıların birçok farklı sebebi olduğundan migren bunların arasında pek yer almamaktadır. Kafein de baş ağrısının hafiflemesine yol açan ilaçlardan birisi olduğundan annelere önerilmektedir. Çocuk emziren anneler için bu pek tavsiye edilmese de bazen sağlık için gereklidir. Kafeinin nasıl bir etkisi olur diye merak edenlere durumu kısaca özetleyelim. Kan dolaşımına direkt olarak katılan kafein birkaç saat içinde kafanın içinde yer alan kan damarlarında büzülmeye neden olmaktadır. Bu olay da baş ağrısını hafifletme konusunda oldukça etkilidir. devam et->>
Sevgililer gününün yaklaşması ile bu güne özel kıyafetler ve kombinler de raflara taşındı. Daha şimdiden büyük gün için sizler de hazırlık yapmaya başlayabilirsiniz. Hayatımızda bizi eşlik eden sevgililerimiz ve eşlerimiz için 14 Şubat’ta göz alıcı kıyafetler ile harika bir görünüme ulaşarak keyifli akşam geçirmek aslında onlara verilen en güzel hediyedir. Günün özel rengi olan kırmızı elbiseler birbirinden değişik tasarımları ile insanlara sunulmaktadır. Kombin olarak düşünüldüğünde her iki cinsin de özen göstermesi gerekmektedir. Bu bağlamda erkeklerin de kendilerine özel kıyafetler seçmeleri ve partnerlerine hoş görünmeleri gerekir.
Bu Yıl Farklı Renkler Tercih Ediliyor
Ünlü tasarımcıların sevgililer günü özel koleksiyonlarında bu yıl değişik renkler de yer alıyor. Sevginin ve sıcaklığın rengi olan kırmızıya alışan insanlar diğer renklere yönelmekte zorlansa da yeni tasarımlar herkesin ilgi alanına göre hazırlanıyor. Bu gecenin asaletine uyan diğer bir renk ise siyah olduğundan ona ek olarak seksi görünmenin en yakıştığı renk olan kahverengi de raflara gelmeye hazırlanıyor. Bunun yanı sıra pudra renkler de sadeliği ve duruluğu sergilemek isteyen insanlar için öneriliyor. Erkeklerde ise lacivert bu senenin moda renkleri arasında yer alıyor. Partneriniz ile haberleşerek giyinmeniz sizi o gecede daha özel bir çift haline getirecektir. Renk zıtlıkları sevgililer gününde birbirinize farklı görünmenizi sağlayabilir. Bu nedenle haberleşmek ve ona göre kombin yapmak önemlidir.
Aksesuar Tercihinizi Sadelikten Yana Yapın
Kadınların giymiş olduğu kıyafetlerin tamamlayıcıları genellikle aksesuarlar olduğundan bu gün tercih edilen takılarınız sizin için oldukça önemlidir. Sevgililer gününde eşinizin size daha önceden hediye ettiği takıları tercih etmeniz daha uygun olacaktır. Erkekler için de aksesuar tercihi kombine uygun saat olarak gerçekleşmelidir. Ayrıca kemer ve ayakkabı uyumu da oldukça önemlidir. Kıyafet tercihinizi gideceğiniz mekana uygun olarak yapmanız gerekebilir. Bu nedenle programınız belli olmadan sizler de kıyafet konusunda aceleci davranmayınız. Birbirinden değişik kombinelerin yer alacağı 14 Şubat modası bu sene oldukça büyüleyici olacak. Şimdiden tasarımcılar yaklaşan bu gün için çalışmalara başladı. Çanta ve ayakkabı tercihiniz için de özel parçalar seçmeniz her anlamda şıklığınızı bütün kılacaktır. devam et->>
Bazen saçlarımızı yıkamaya vaktimiz olmadan bir yere gitmemiz gerekebilir. Bu tür acil durumlarda sizlere önereceğimiz kurtarıcı saç modellerinden birisini uygulamanız kirli saçlarınızın kötü görüntüsünü ortadan kaldıracaktır. Son dönemlerde kuru şampuan adı altında saçları yıkamadan temiz gösteren ürünler de piyasada yer almaktadır. Dilerseniz bu ürünleri kullanabilir ya da acil durumlarda bu ürüne ulaşamadığınızda önereceğimiz modellerden birini deneyebilirsiniz. Öncelikle saçınız kirli olduğu için dağınık kullanmanız önerilmemektedir. Genellikle kirli saçların toplanması kirin gizlenmesine neden olur. Birbirinden güzel topuzlar yapabilir hatta cool görünmek için son zamanların sokak modası olan tepeden topuz şeklinde ev saçıda bu dönemlerde kurtarıcı görevi görmektedir.
Toplu Saç İle Günü Kurtarın
Saçlarınız kirlendiğinde yıkamak ve kurutmak için vaktiniz yok ise saçınızı birbirinden değişik toplama stilleri ile şekillendirebilirsiniz. Dağınık topuz olarak yapabileceğiniz saçlarınızı sıkı bir şekilde tarak yardımı ile yatıştırırsanız hem doğal hem de temiz bir görünüme ulaşabilirsiniz. Ayrıca saç spreyleri de saçın kirini gizleyen yardımcı ürünlerdir. Bunun yanı sıra bandana kullanarak saçınızı toplayabilir böylelikle yağı ve kiri gizleyebilirsiniz. Kirlenen saçın örülmesi de kiri gizleyen seçenekler arasında yer almaktadır. Saçınızı atkuyruğu yaparak yine diplerini sıkı bağlamanız sizi hem ciddi hem de güzel bir görünüme kavuşturacaktır. Atkuyruğu dediğimiz model her insanda farklı şekilde durmaktadır. Bazıları tepeden toplamayı severken bazıları ense hizasından şekil vermeyi sevmektedir. Özellikle tokanın gizlendiği at kuyruğu hem doğal hem de şık bir görüntüye ulaşmanızı sağlar.
Aksesuarlar İle Kirli Saçınızı Gizleyebilirsiniz
İlk olarak akla gelen aksesuar bandanadır. Bunun yanı sıra bu sıralar havaların da soğuk olmasıyla insanların bere takması olağandır. Siz de saçınızın kirli olduğu günlerde bere takabilir böylelikle acil işlerinizi halletmek için zaman kazanabilirsiniz. Son dönemlerde saçlar için birbirinden güzel aksesuarlar çıkarıldı. Takma saç modelleri, saç tokaları gibi birbirinden hoş aksesuarlar şekillendirme konusunda oldukça etkilidir. Bir de yeni moda olan geçici boya spreyler sayesinde de saçınızı yapmanız mümkündür. Renkli şeritler ile saçınızı boyayarak acil durumlarda güzelliğinizden ödün vermekten kaçınmayınız. Sizler için birbirinden özel önerilerimizden herhangi birini seçerek uygulayabilirsiniz. devam et->>
Hamilelik döneminin ardından doğum sonrası cinsel ilişki hakkında çiftlerin merak ettikleri bütün detaylar yazımızda sizlere sunulmaktadır. Normal doğum ya da sezaryen fark etmeksizin anneler için ilk altı hafta oldukça önemlidir. Herkes tarafından bilinen bu lohusalık dönemi 40 gündür. Bu süreç içerisinde annenin vajinasından löşi denilen akıntı gelmektedir. Bu akıntının rengi ilk zamanlarda açık kırmızı gelmekte ve sona doğru renk açılarak sarıya dönüşmektedir. Löşi sıvısı bebeğin yerleştiği yer olarak adlandırılan rahim yani tıp dilinde uterusun kendini toplaması ve iyileşme döneminde içerisinde gelmektedir. Bunun yanı sıra normal doğum yapan annelerin vajinasında yırtıklar ya da bebeğin rahat doğması için oluşturulan kesik nedeniyle dikişler yer almaktadır. Bu dikişlerin zedelenmemesi için uzmanlar lohusalık dönemi boyunca cinsel ilişki yaşanmasını doğru bulmamaktadır.
Cinsel İsteksizlik Meydana Gelebilir
Bütün bir gebelik dönemi boyunca bebeğe zarar vermek istemeyen ebeveynler cinsel hayata bir süre ara vermek zorunda kalabilirler. Annenin doğum sonrası kendisini toparlaması ve belirli bir süreçte ruhsal ve psikolojik olarak iyi hissetmesine yönelik cinsellikten uzak kalma gibi sorunları meydana gelebilir. Bu gibi durumlarda görev babaya düşer ve kendisine bir evlat veren yeni anne olan eşine anlayış göstermesi gerekmektedir. Ayrıca doğum sonrasında yaşanan cinsel ilişkide kadınların vajinasında ağrı oluşabilmektedir. Bu ağrıların giderilebilmesi için kuruluğu önlemek adına doktorunuzdan tavsiye alacağınız jel ya da kremleri kullanabilirsiniz.
Kendinize Zaman Tanımanız Gerekir
Erkeklerin de bazı durumlarda cinsel isteksizliği olabilir. Bunun nedeni annenin bebeğine olan ilgisini kıskanmak ya da eşinin eskisi kadar bakımsız olmasından ya da hamilelik sırasında alınan kilolar ve doğumdan kalan etkiler olabilir. Bu durumda eşlerin olaylara pozitif yönde bakması ve dünyaya gelen bebekleri için annenin ne kadar fedakarlık yaptığının farkına varması gerekmektedir. Hiçbir kadın vücudunun bozulmasına sizi sevmese izin vermez. Dünyaya gelen bebek ikinize aittir. Zamana ihtiyacınızın olduğunu düşünüyor iseniz bu zamanı kendinize verebilirsiniz. 40 günlük süreç annenin ve rahimin kendini toplaması ayrıca sağlıklı bir cinsel ilişkiye girmek için yeterli bir süredir. Sabır sonucunda çiftler kaldıkları yerden zevk ve heyecan dolu cinsel hayatlarına dönüş yapabilirler. devam et->>